Hayvanseverlerden uyutmaya karşı miting… Öldüren değil yaşatan yasa


“Kadınlar, çocuklar, hayvanlar için adalet” sloganıyla bir araya gelen hayvanseverler Yenikapı’da düzenlenen Adalet Mitingi’nde buluştu. Sokak köpeklerinin toplatılmasını ve ‘uyutma’, ‘ötanazi’ yapılmasını içeren yasal düzenlemeye karşı çıkan hayvanseverler, hayvanların yanı sıra kadın ve çocuklara da yönelen şiddete karşı çıktı.

Adalet Mitingi’ne CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, TİP Milletvekili Sera Kadıgil karıldı. İYİ Parti Milletvekili Nimet Özdemir, YSP Milletvekili Perihan Koca, Vatan Partisi ve Cumhuriyetçi Kadınlar Birliği de desteklerini iletti. Öte yandan sanatçılar Ebru Polat, Seren Serengil, Ömür Gedik, Melis Birkan ve Leyla Somer ve gazeteci Zülal Kalkandelen de katıldı.

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, bu yasaya Meclis’te karşı çıkacaklarını vurguladı. Çelik şunları söyledi:

“En son söyleyeceğim sözü en başta söylemek isterim. CHP her türlü katliama karşıdır. CHP bütün katliamların karşısındadır. Kadın katliamlarının da doğa çevre katliamlarının da hayvan katliamlarının da karşısındadır. Eğer o yasa TBMM’ye gelirse, CHP çok güçlü bir şekilde bu katliam yasasına ‘Hayır’ diyecektir. Eğer ortada bir sorun var diyorlarsa çözümü bilim insanlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, gönüllü kuruluşlarla, hayvanseverlerle masaya oturmak ve çözümünü birlikte bulmaktır. Belli masalarda birtakım kararlar alıp o kararları Türkiye toplumuna dayatamazsınız, halk o dayatmanın karşısında olacaktır. CHP’li belediyelerimiz titizlikle çalışmalarını yürütüyor, ben İstanbul il başkanı olarak bütün belediyelerimizin çalışmalarını titizlikle takip edeceğime sizlerin huzurunda söz veriyorum.”

TİP Milletvekili Sera Kadıgil, 20 yıldır var olan kanun uygulanmadığı için popülasyonun arttığını vurguladı. Kadıgil şunları söyledi:

“Kanun arıyorlar. Ben söyleyeyim çözüm önerisini. 2004’te kendiniz yaptınız. 20 yıldır var o kanun orada, 5199. Ne diyor? ‘Aşılatacaksın, kısırlaştıracaksın, yerine bırakacaksın’… Siz 20 yıldır ne yaptınız? Çıkıp diyorlar ki ‘Kontrolsüz popülasyon sorundur’, haydi ya, biz bilmiyorduk bunu. Bunun için Meclis’i topladık, AKP’li MHP’li vekiller de vardı. Oy birliğiyle dedik ki ‘Kısırlaştırma seferberliği başlatacaksınız’, 5 kuruş para ayırmadılar. Şimdi de diyorlar ki ‘Öldüreceğiz’, öldüremezsiniz kardeşim, müsade etmeyeceğiz.”

UCİM(Saadet Öğretmen Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği) de katıldı. UCİM Hukuk Koordinatörü Avukat Erdem Harmaoğlu yaptığı açıklamada, “Toplumun kanayan yarası olan çocuk istismarını bu topraklardan söküp atmayı bilen onurlu insanların oluşturduğu bir yapıdır. Partiler üstü bir yaklaşımla çocuklarımızın koruyuculuğunu üstlendik. Küçücük bedenlerimizin susmadıklarını ve susmayacaklarını mahkeme salonlarında haykırmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

Serbest Veteriner Hekimler Derneği’nden Zehra Sinem Karslı Parmaksızoğlu “28 yıldır her türlü işkenceye maruz kalmış binlerce masum tanıdım. Tecavüz edilmiş, dövüştürülmüş, bıçaklanmış, silahla vurulmuş, üzerinde sigara söndürülmüş, felç edilip bırakılmış binlerce can… Çoğu onlara uzattığım eli ısırmadı. Ülkemizde güçlü olduğu için müebbet hapis cezası alan köpeklerimiz var. Ama çocukların ırzına geçtiği halde iyi halden serbest kalan insanlar var. Son yıllarda arttığı iddia edilen hayvan saldırıları, hala trafik kazalarında ölen insan sayısına yetişmekten çok uzak. Sokak canları için problemi yaratanın kendisi olduğunu göremeyen insanoğlu, çözümü katliamda arıyor. İnsani çözüm yolları arayanlar buradayız. Bir sürü ülkede ötanazi yasak. Hatta kötü muamele ve terk etme hapis ya da yüksek para cezasıdır. Bizde ise kısırlaştırma ve aşılamayı sadece vicdanlı insanlar yaptılar.”

Sokak Canlıları, Çevre ve Doğayı Koruma, Sosyal Yardımlaşma(SOÇED) Derneği Genel Başkanı Jale İyem, “Çocuk, kadın ve doğamız vahşi insanların kurbanı oluyor. Türkiye genelinde ‘4 milyon köpek var’ diyorsunuz büyütmek için. Çözüm yollarını söylüyoruz, ‘Denedik olmadı’ diyorsunuz. Belediyelerin yapmadığı kısırlaştırma ve aşılamanın faturasını niçin bu masumlara kesiyorsunuz. Biz kısırlaştırma seferberliği derken, siz 7332 sayılı kanunu çıkarırken neden belediyelere 4 yıl daha bakımevi kurmama izni verdiniz? En büyük sorunlar kırsalda. Tarım Bakanlığı’nda 10 bin hekim çalışıyor. Neden gittikleri yerlerde köylünün sürü ve bekçi köpeklerine kuduz aşısı yapmıyorlar? Neden bu köpekleri kısırlaştırıp kayıt altına alamıyorlar. Kocaman havuz var. Üreticilerden, ev üretimi yapanlardan, illegal petshoplar için yapılan çiftliklerden akan popülasyon varken, bunların önlemini almak yerine kesintisiz öldürme planlıyorsunuz. Bir yandan havuz dolmaya devam edecek, doldur boşalt ötanazi sistemi mi? ‘Hayvanseverlere sahiplenin’ diyerek topu atıyorsunuz. Bu halk, hayvanseverler yıllardır zaten bunu yapıyorlar. Bugün ev sahipleri kedisi köpeği olana ev vermiyor, nasıl sahiplendireceksiniz? Site yönetimleri usulsüz cezalar kesiyor. Bunun adı toplayıp öldürmektir. Konya’da başına kürekle vurulup öldürülen canlar gibi…’

Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu(HAYKONFED) Başkan Yardımcısı Haydar Özkan, belediyelerin 20 yıldıt kısırlaştırma yapmadığını vurgulayarak şunları söyledi: “İnsanlık tarihimizde gördüğümüz en büyük soykırımda hayatını kaybeden kardeşlerimize rahmet, sağ kalıp İsrail zulmüne karşıyla mücadele edenlere dayanma gücü diliyorum. Gazze hepimizi insanlığımızdan utandıran büyük bir yaradır… Bugün büyük bir sorun olarak gösterilen sokak köpeği artışının sorumluluğu, 20 yıldır görevini ihmal eden belediyeler ve belediyelere yaptırım uygulamayan merkezi kurumlardır. 2004’ten beri size verilen sorumluluğu yerine getirmeme gücünü nereden alıyorsunuz? Merkezi kurumlar, belediyelere neden yaptırım uygulamadınız? Sayın Cumhurbaşkanı’m, sizi yanıltanlara sormanızı istiyoruz. Belediyeler köpekleri attıkları ormanlarda mı, dağ başlarında mı, çöplüklerde mi yoksa diri diri toprağa gömdükleri ölüm çukurlarında mı kısırlaştırdılar? Hayırsızada’da günümüze 114 yıldır süren öldürmelerin, sokak hayvanı sayısının kontrol altında tutulmasını sağlamamıştır. Hala daha öldürülmesini savunmak en basit ifadeyle cehalettir. Çözüm doğanı öldürmek değil doğmasını öldürmektir. İvedilikle 1393 belediyenin tamamında veterinerlik hizmetleri icra edilerek nüfus ölçeklerine göre uygun kısırlaştırma merkezleri ve bakımevleri oluşturulmalıdır. Yerel gönüllüler ve STK’lerle kısırlaştırma başlatılmalıdır.”

İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Sözcüsü Av. Bahtiyar Güner mitingde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Her gün öfkeye, baskıya, şiddete, ölüme, tecavüze maruz kalan çocuklar, kadınlar
ve hayvanlar… Bu kirlenmiş toplumun sokaktaki masumların kanıyla yıkanınca
temizleneceğini sananlar…

Devlet öldürmek değil daha iyi şartlarda yaşatmak için vardır.
Hayvan Hakları alanında bizi vicdanlı ve uygar bir toplum olmaya sevk eden yasa
ne yazık ki uygulanmadı. Belediyelere, bakanlıklara, adli makamlara yaptığımız
şikayetler sonuçsuz kalmış, sorumsuzluk bir kar topu gibi büyüyerek kapımıza
dayanana dek yetkililer gözünü kulağını kapatmıştır.

Bugün, ülkemizde 1.390 il ve ilçe belediyesi bulunmakta fakat yasadaki bakımevi
kurma zorunluluğuna rağmen bunların yalnızca 290 tanesinde hayvan bakım
evleri mevcut. Birçok belediyede buna ayrılmış bir bütçe ve kadro dahi yok.
Gerekli bütçeler ayrılsaydı, yetkin ve yeterli personel görevlendirilseydi, tavizsiz
ve disipliner bir çalışma yürütülseydi bugün birilerini katil olmaktan
vazgeçirmeye çalışmıyor olacaktık. El değiştiren belediyelerde lüks oturma
grupları, jakuziler, pahalı makam araçları yerine 100-200 hayvanın kısırlaştırması
sağlansaydı bugün sokaklarımızda yaşamak zorunda bırakılan bir tane dahi köpek görmeyecektik.

Bundan 20 yıl önce ortak ve vicdani bir siyasi akılla hazırlanan 5199 sayılı yasa
çözüme elverişli ve ziyadesiyle yeterlidir.

Başta çalışma arkadaşlarım olmak üzere bu mücadeleye emek veren, sahip olduğu
sevgiyi ve vicdanı güce dönüştüren tüm hak savunucularına teşekkürlerimi
sunarım. Sözde çözüm olarak dayatılan katliam tasarısına karşı canlar adına
sizlerle birlikte tekmelenerek öldürülen Eros için, yoğurt kovalarında ölü
bedenleri bulunan Fatih kedileri için, Eyüp’te asitle yakılarak can veren masum
hayvanlar için olduğu gibi her zaman mücadelenin bu tarafında olduk, olmaya da
devam edeceğiz.”

Sinem Hançerigüzel




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir